World Of OvE-M

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RPG Hayatı işte şimdi başlıyor !


    Son Fısıltı

    €mR€
    €mR€
    Admin


    Erkek Mesaj Sayısı : 310
    Kayıt tarihi : 10/05/12
    Yaş : 31
    Nerden : Hiberna
    VIP Puan : infinit xD

    Son Fısıltı Empty Son Fısıltı

    Mesaj tarafından €mR€ Çarş. Tem. 03, 2013 10:14 pm

    Arkadaşlar bu konumuzda bromla ben biraz yazı işlerine el atacağız. Ortaklaşa bir hikaye yazıyoruz ve sizden gelen istekler doğrultusunda buna devam edip edemeyeceğimizi göreceğiz. Zaten çok ama çok uzun zamandan beri bir şeyler yazmak, ortaya eser gibi bir şey çıkarmak için fırsat kolluyorduk bu iyi olabilir diye düşündüm.

    RaveN adminemizin yaptığı gibi biz de burada bölüm bölüm paylaşımlar yapacağız ve yorum, tartışma, eleştiri konusu için ayrı bir başlığımız olacak.
    Ve oldu, ulaşmak için TIKLA !
    Şimdiden iyi okumalar ! Smile




    1. Bölüm


       Sophia’nın yüzü tıpkı bir ölünün sahip olduğu gibi solgundu. Gözlerini kanepenin kumaşına dikmiş hareketsiz duruyordu. Dudaklarını öylesine ısırmıştı ki Olivia onun dudağının kanayacağını düşünmeye başlamıştı.  Onu denizin böylesine tuttuğunu ilk defa görüyordu.

    “Sophia, sen iyi misin ?”
    Sophia tırnaklarını kanepeye adeta saplamıştı.
    “Ben iyiyim.”
    “Suratın yemyeşil oldu.”
     Tekne biraz sonra biraz şiddetli bir biçimde sallandı ve Sophia iki eliyle ağızını sımsıkı kapattı. Olivia en iyi arkadaşının birazdan yolcu kabinine kusacağından emin gibiydi fakat tekne kendini yavaşça düzeltmeye başladı ve Sophia rahatlamıştı.
    “Ben iyiyim…” ellerini ağzından çekti ve tekrarladı.
    “Evet, eminim iyisindir.”
    Olivia aceleci bir hareketle sırt çantasından bir poşet çıkardı. Sophia hemen poşeti aldı ve öğürmeye başladı.
    “Sence daha fazla sürer mi ? Ölmek üzereyim.”
    Olivia arkasına yaslanarak rahatladı ve Sophia’nın elini tuttu. Arkadaşına moral vererek.
    “Biraz dayan, az sonra varacağız.”
    “Söz mü ?”
    “Buna söz vereceğimi düşünmüyorum Sophia ama tekne programına bakacak olursak neredeyse vardık. Tamam mı ?”
    “Her neyse !”
    Olivia, Sophia’nın sesindeki sertliği hissetmişti.  Bugünlerde Sophia’nın ani duygu değişimlerine alışmak gerekiyordu, anti-depresant haplarını bıraktığından beri bu haldeydi.
       İlaçlarını sormak yerine,  bu muhtemelen ikili arasında tartışmaya sebep olurdu, Olivia başka bir konu açtı.
    “Ailenin beni  Denis Limanı’na çağırdığı geceyi hatırlıyor musun ? Üniversiteden önceki ilk gündü ve sıcak bir yaz akşamıydı. “
    Sophia bir anda gülümsemeye başladı.
    “Evet hatırladım, çok hastaydın !”
    “Değil mi ?”
    “Teknedeki her yere kusmuştun.”
    Olivia gülmeye başladı. “Annenin beni tekneden atacağını düşünmüştüm.”
    “Ben de.” Sophia gülmeye başladı.
    Bu Olivia’nın en güzel anısı değildi elbette ama en yakın arkadaşının mide problemini biraz unutmasını sağlamak için iş görmüştü.
    “Deniz seni beni tuttuğu kadar tutmadı Sophia, hem bak birazdan Yuno Adası’na varacağız.”
    Sophia kafasını sağa sola sallayarak “O zaman yaz aylarındaydık. Suyun en durgun olduğu zamanda. Hava böyle değildi.” dedi ve elleriyle teknenin penceresinden dışarıyı gösterdi.
    “İyi bir tespit.”
    Olivia dışarıyı incelemeye başladı. Yağmur bir anlığına dinmiş gibiydi, yağmur damlalarının denizde bıraktığı iz yoktu. Ama sert rüzgarlar esiyordu, adeta teknenin kabin camlarını tırmalarcasına.
    Sophia başını Olivia’nın omuzlarına yaslayarak “Belki gelmemeliydik.” dedi.
    Olivia gülerek yanıtladı “Bunun için biraz geç kaldık.”
    “Biliyorum. Ama…”
    “Ama ne ? Geçen haftadan beri konuştuğumuz tek şey bu. Baban doğum gününde sana kredi kartı hediye ettiğinden bu yana bu denli heyecanlandığını görmemiştim.
    Sophia doğrularak “Jessica bizi ev partisine davet etti, bu reddedebileceğimiz bir şey değil ama…” derin bir nefes aldı “Bilmiyorum, onunla arkadaş gibi değiliz.”
    “Ama öyleydin.” Olivia düşünmeden cevap verdi.
    “Evet ama bu şeyden önceydi.” Sophia kendisini durdurdu ama Olivia “senden önceydi” diyeceğini biliyordu. “Bu çok uzun zaman önceydi.” demekle yetindi.
       Konuşulmayan kelimeler sanki havada asılı kalmıştı. Olivia, Sophia’nın lise son yıllarında gözden düşme sebebiydi. İkisi de bunu biliyorlardı ama hassas bir konu olduğundan çok nadir gündeme getirilirdi. Sophia başını öğlen güneşine doğru çevirerek bir süre gözlerini kapadı. Olivia en yakın arkadaşının Jessica ile olan eski yakınlığını hiç kıskanmaması gerektiğini düşündü ve kendine teselli verdi. Bu düşünceleri savuşturmak için telefonunda Facebook’tan kopyaladığı daveti tekrar okudu.
     
    Şşş… Sessiz olun !
    NE: Mükemmel bir parti.
    NE ZAMAN: Bu hafta sonu.
    NEREDE: Beyaz Konak, Yuno Adası.
    NEDEN: Çünkü eğer kaçırırsan kendine çok yazık edersin.
    Kendimize ağzına kadar stoklanmış, üç günden fazla bir süre bile yetebilecek bir ev bulduk ! Hemde kocaman ! Bu sömestır tatilinden bile güzel olacak, hatta özel tekne seferlerimiz bile var !
    Sizden tek istediğim sessiz olmanız ve bunu kimselere söylememeniz. Herkesi orada istemeyiz, bilirsiniz.
    -Jessica
     
       Olivia bu tür partilere asla ısınamamıştır ve hiç rahat olamaz. Tek istediği bir duvar afişi veya resim gibi hareketsiz kalmak ve parti bitene kadar kimsenin onu fark etmemesidir.  Ama Sophia oldukça heyecanlıydı. Okulun popülerleriyle bir arada olmak, bu onun için fırsattı ve hayır diyemezdi.
    Belki biraz şansla Olivia tek başına kalabilir, sahilde kendi başına gezme fırsatı yakalayabilir ve bir taşın gölgesinde laptopunu çıkararak günlüğüne bir şeyler yazma şansı elde edebilirdi.  O sırada sert bir rüzgar cama çarptı. Olivia tekrar düşünerek “Ya da kapalı mekanlarda ? Belki bir kiler veya alet odasında… Aptal fırtına.”

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 2:41 pm